Bonapartizm (Bonapartism), kişisel liderliği muhafazakâr milliyetçilikle kaynaştıran bir yönetim tarzıdır. Marksistler için Bonapartizm devletin nisbî özerkliğini temsil eder. Ayrıca Bonapartizm Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart’ın politikalarını ifade etmek için kullanılan bir kavram i olup şu noktaları ihtiva eder:
a) Bir devrim sonrasında güçlü bir iktidar temerküzü.
b) Bir merkezî yönetim ve “cavrieres ouvertes dux talents”.
c) Egemen güçten kaynaklanan, onun tarafinından dağıtılan bir payeler (honour) ve makamlar-şerefler (dignities) sistemi.
d) c’ye bağlı olarak merasimli-teşrifatlı ve heybetli (şatafatlı) bir devlet.
e) Savunmadan ziyade saldırganlığa ve fethe dayanan ve küresel (global) bir etki alanıyla kol kola giden dış politika.
f) Devletin gücünün, haşmet ve ihtişamı temsil edecek olan bir liderin kişiliğinde tecessüm etmesi (cisimlendirilmesi).
Bonapartizm, gittikçe azalan bir biçimde de olsa, hala, Fransız başkanlık sisteminin bir özelliği olarak görülebilir ama, orijinal başarısını Napolyon’un askerî dehâsına borçludur, köklerini bu başarıdan almaktadır. Bunun sağladığı kolaylık sâyesinde Napolyon aristokratik yönetim biçiminin ilkelerini ihya ve modernize etmeye muvaffak olmuştur.