Metonimi, bir kelimenin gerçek manasının haricinde benzetme gayesi taşımadan kullanımıdır. Türkçede bazen edebiyatla ilgili olan mecazımürsel/düz değişmece kelimeleri metonime karşılık gelmektedir. Metonimi Eski Yunan dilinde meta (değiştirme) ve onoma (isim) kelimelerinden türetilmiştir. Herhangi bir şeyin isminin, o şeyle alakalı bir başka şeyin yerini almak adına aktarılması durumunu gösterir.
Metonimide bitişkenlik ilkesi geçerlidir. Dolayısıyla yer veya vakit bakımından birbirine yakın olan şeylerin birbirinin yerine kullanımı söz konusudur. Metafor ile metonimi birbirine yakın gibi görülse dahi değişik süreçleri ifade eder. İlke olarak bir şeyin ötekine nazaran tasavvuru ve temel işlevi anlama olan metafora karşılık metonimi bir tür referans işlevi görür ve bir şeyi ötekinin yerine geçecek biçimde kullanma olanağı sağlar. Metonomi, referans aracı olmasının yanında manayı sağlama işlevi de görür.
Metonimi kavramını açıklanırken, “mekansal bitişiklik”, “zamansal bitişiklik” ve “ilgili olma”dan bahsedilebilir. Mekansal bitişikliğe bağlı metonimi için şu örnek verilmektedir: “masayı toplamak”. Bu ifade, “masayı ayakaltında olmayacak şekilde, odanın köşesine çekmek” anlamında kullanılmış olabileceği gibi, “masanın üzerindekileri (tabak vs.) başka bir yere (mutfağa) götürmek” ya da “masanın üzerindeki dağınıklığı toplamak” anlamlarında da kullanılabilir. Sonraki iki kullanımda, “masa” sözcüğü metonomiye bağlı olarak “masanın üzerindekileri” işaret etmektedir. Yani, “masa” sözcüğü normalde “masa”yı işaret etmektedir ancak burada, masaya bitişik olanı yani “masa üzerindeki eşyaları” göstermektedir.
Metonimi Örnekleri
- Ürün yerine üretici: Ford aldı.
- Kullanıcı yerine nesne: Saksafon bugün grip.
- Sorumlu insanlar yerine kurum: Exxon fiyatlarını tekrar arttırdı.
- Kurum yerine mekan: Beyaz Saray herhangi bir şey söylemiyor.
- Olay yerine mekan: Tayland’ın başka bir Vietnam olmasına izin vermeyelim.
- Kullanıcı için nesne: gazeteci için basın gibi.
- Biçim için öz: mermi için kurşun gibi.
- Olay için yer: nükleer enerji yerine Chernobyl gibi.
- Kurum için yer: Cumhurbaşkanlığı için Çankaya Köşkü gibi.
- İnsanlar için kurumlar: “Hükümet güvenoyu aldı” gibi.
- Üretim için üretici: “Bir Yakup Kadri okudum” gibi.
- Yönetilen için yönetici: “Bush, Irak’ı bombaladı” gibi.
- Neden için etki: kızmak yerine sıcak basmak gibi.